17 Temmuz 2008 Perşembe

eski aşklar... ah hep sonsuz olur ya aşk...

Darmadağınık zihnim

Yüzümde, gülümsemeden eser yok

Ellerimde hafif bir sıcaklık

-bu soğuk kış gecesi-

kulağımda sesin...

saatin tik-taklarını dinledim durdum

odamda senden bir iz aradım

yıkık-dökük ruhumdan başka hiçbir şey bulamadım

kalbimden vuruldum

güzel bir şarkı geldi aklıma

seni anımsatan

tam söyleyecektim, sözlerini unuttum

dedim ya;

darmadağınık zihnim bu gece

karar verdim mektup yazacaktım

ilk iki kelimede takılıp kaldım

sevgili “...........”

uyuyacaktım

bu kez de kabuslardan korktum

gecenin dördünde karanlık sokağımın

ışığı yanan tek kişisiyim

gözlerimi tavana dikip, gözlerini aradım

bulamadım...

kararım kesin bu kez

kalkıp bir şiir yazmalıyım

ve işte yazıyorum

hala sana yazıyorum

sevgili “.........”

hey be sevgili

nasıl da derine saplamışsın o bıçağı

bir yılı geçti ayrılık.

Kahretsin ki; şiirlerim hala sana

Göz yaşlarım, hüzünlerim

Bir anımız canlanır gözümde

Yine senin içindir – az da olsa- gülümserim

Ve günler...

Her biri birbirinden zor günler

O alıştığım kokun yok

"tıpkı ölen balığımın yüzüşünü

izleyememek gibi"

yani yok işte.....

bunu düşündüm

ve yok olmak istedim....

oooffff.... off.....

darmadağın zihnim bu gece

kaç saat geçmiş yine habersizce

ve anılarımla birlikte hayattan sürgün...

her biri acılarımla

sen olmasan da yanımda aşkınla dolu günlerim

aşktan sürgün yaşanmış günlerim...

ne günler yaşadım diyorum

ne acılar çektim

şimdi buz gibiyim

darmadağınığım

yüzümde, gülümsemeden eser yok..

ah şu soru işaretleri

sizi de bir gün alt edeceğim

anılarımı acılarımı

ve senden geriye kalan her şeyi

nasıl olsa

bir gün elbet bitireceğim

ya yeniden seveceğim

yada soğuk taş duvara döneceğim...

daha çok var o günün gelmesine biliyorum

ben şimdi

tüm anılarımı tekrar tekrar yaşayıp

bütün acılarımı yeniden çekiyorum

artık dönmeni –asla- değil

içimde eriyip gitmeni

yok olmanı bekliyorum....

Hiç yorum yok: