Darmadağınık zihnim
Yüzümde, gülümsemeden eser yok
Ellerimde hafif bir sıcaklık
-bu soğuk kış gecesi-
kulağımda sesin...
saatin tik-taklarını dinledim durdum
odamda senden bir iz aradım
yıkık-dökük ruhumdan başka hiçbir şey bulamadım
kalbimden vuruldum
güzel bir şarkı geldi aklıma
seni anımsatan
tam söyleyecektim, sözlerini unuttum
dedim ya;
darmadağınık zihnim bu gece
karar verdim mektup yazacaktım
ilk iki kelimede takılıp kaldım
sevgili “...........”
uyuyacaktım
bu kez de kabuslardan korktum
gecenin dördünde karanlık sokağımın
ışığı yanan tek kişisiyim
gözlerimi tavana dikip, gözlerini aradım
bulamadım...
kararım kesin bu kez
kalkıp bir şiir yazmalıyım
ve işte yazıyorum
hala sana yazıyorum
sevgili “.........”
hey be sevgili
nasıl da derine saplamışsın o bıçağı
bir yılı geçti ayrılık.
Kahretsin ki; şiirlerim hala sana
Göz yaşlarım, hüzünlerim
Bir anımız canlanır gözümde
Yine senin içindir – az da olsa- gülümserim
Ve günler...
Her biri birbirinden zor günler
O alıştığım kokun yok
"tıpkı ölen balığımın yüzüşünü
izleyememek gibi"
yani yok işte.....
bunu düşündüm
ve yok olmak istedim....
oooffff.... off.....
darmadağın zihnim bu gece
kaç saat geçmiş yine habersizce
ve anılarımla birlikte hayattan sürgün...
her biri acılarımla
sen olmasan da yanımda aşkınla dolu günlerim
aşktan sürgün yaşanmış günlerim...
ne günler yaşadım diyorum
ne acılar çektim
şimdi buz gibiyim
darmadağınığım
yüzümde, gülümsemeden eser yok..
ah şu soru işaretleri
sizi de bir gün alt edeceğim
anılarımı acılarımı
ve senden geriye kalan her şeyi
nasıl olsa
bir gün elbet bitireceğim
ya yeniden seveceğim
yada soğuk taş duvara döneceğim...
daha çok var o günün gelmesine biliyorum
ben şimdi
tüm anılarımı tekrar tekrar yaşayıp
bütün acılarımı yeniden çekiyorum
artık dönmeni –asla- değil
içimde eriyip gitmeni
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder