bu sefer dağ, tavşana küstü..
gitmek düşer sofradan payımıza o vakit.
işte bütün eşyam şu ufak bohçaya sığdı.
o bildik marşı söyleyerek yola çıktım,
"dağ başını duman almış
gümüş dere durmaz akar..."
şimdi o kıyısından su içtiğim dere yok, susayınca n'apacağım. neyle doyuracağım karnımı, tanıdık bir yüz aradığımda ne yöne bakacağım?...
korkuyorum bu bilinmez ormanın gecelerinden. bir adım atsam, semayı görmek için; vahşi bir hayvan saldıracak. hiçbir şey bırakmadan benden geriye. bu ürkünç sesler de ne böyle?!..
yuvamı özledim ben!..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder