17 Temmuz 2008 Perşembe

bir tavşanın günlüğü

bu sefer dağ, tavşana küstü..

gitmek düşer sofradan payımıza o vakit.

işte bütün eşyam şu ufak bohçaya sığdı.

o bildik marşı söyleyerek yola çıktım,

"dağ başını duman almış

gümüş dere durmaz akar..."

şimdi o kıyısından su içtiğim dere yok, susayınca n'apacağım. neyle doyuracağım karnımı, tanıdık bir yüz aradığımda ne yöne bakacağım?...

korkuyorum bu bilinmez ormanın gecelerinden. bir adım atsam, semayı görmek için; vahşi bir hayvan saldıracak. hiçbir şey bırakmadan benden geriye. bu ürkünç sesler de ne böyle?!..

yuvamı özledim ben!..

Hiç yorum yok: